30 Nisan 2011 Cumartesi

ERMENİ ŞEHİDİMİZ

Evet üzerinden bayağı zaman geçti, birkaç gündür yazmak istiyordum ancak yazamadım.

24 Nisan günü Batman'da bir kaza kurşunuyla şehit olan Ermeni askerimiz Sevak Şahin Balıkçı için bu yazım.

Dinimiz bir, kültürümüz bir ama dilimiz ayrı olduğu için (!), bu kutsal görevi, vatani görevi yapmak istemeyen Türkiye vatandaşlarını düşündükçe, bu Ermeni kardeşimi saygıyla anıyorum. Bu bir ders aslında almak isteyene. Bir kaza kurşunu ile, şehidimizin babasını pek tatmin etmemiş olacak ki "Arkadaşının kaza kurşunu ile ölen kişi şehid olur mu" diye oğlunun şehitlik mertebesini kuşkuyla karşılayan, sanki; bir çatışmaya girse ve orada kahpelerin attığı bir kurşunla hayatını kaybetseydi biricik oğlu, belki daha az üzülecek olan o mağrur babaya şunu söylemek isterdim. "Bu ülkede yaşayan, bu ülkenin ekmeğini yiyen öyle hain, öyle şerefsiz kuklalar var ki, başlarındaki  adi itin emriyle askere gitmeyen, askerimize ateş açan haysiyetsizlere senin oğlunun askerliği ve Türk Bayrağına sarılı tabutu onların yüzlerine tokat gibi inmeli. Mekanı cennet olur inşallah."

23 Nisan 2011 Cumartesi

ŞÜKÜR KAVUŞTURANA

Daha yeni gördüm kapanan blogların açıldığını. Hemen yazayım istedim.

Ne kadar uzun zaman geçti. Evladından ayrılmak gibi bir şeydi. Zaman zaman yazmak, gezdiğin yerleri resimleriyle paylaşmak, blogger dostlarının yazılarını okumak, yeni şeyler öğrenmek ve bunlardan birden mahrum kalmak. Şükür ki tekrar birlikteyiz.

Yeni yazılarımla inşallah yeniden birlikte olacağım sizlerle, hepinizi öpüyorum.