28 Nisan 2015 Salı

GLISS - MILLION GLOSS ŞAMPUAN

Bildiğiniz gibi Fikri Mühim sitesine üyeyim. Şimdiki ürün  deneyimi Gliss Million Gloss Şampuanı olduğunu öğrendiğimde hemen gidip Şampuanı ve Saç Kremini aldım.  Fikri Mühimin Kiti gelmeden kullanmaya başladım. Hatta neredeyse yarısına geldim diyebilirim.



Neden erken davrandığıma gelince, saçlar için 1 ay deneme süresi ancak yetiyor. Doğru bir şekilde test edebilmem ve saçlarımın bu yeni ürüne alışıp doğru sonuçlar verebilmesi için biraz daha erken davrandım.

Yaklaşık iki haftadır kullanıyorum ve ilk gözlemim saçlara gerçekten bir ışıltı verdiği oldu. Saçıma uyguladığım değişik şekillerde de (fön, maşa gibi) kalıcılık farkettim. Saçımdan mı şampuandan mı artık siz karar verin.

İçinde bulunan Keratinin yıpranmış saçları onaracağını vaad ediyor fakat bununla ilgili henüz bir yorum yapamayacağım.

Ben sadece şampuanını değil, saç kremini de aldım. Beraber kullanıyorum, saçlarına önem veren bir kişi olarak da bunun gerek olduğunu düşünüyorum.

Şu ana kadar eleştirebileceğim tek şey kokusu olabilir. Mavi ambalajını görünce daha fresh bir koku bekliyordum. Umduğum gibi çıkmadı.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, benim bu şampuanı ve saç kremini aldığım mağazada şampuan rafta kalmamıştı. Benim için depodan getirmek zorunda kaldılar. O zaman reklamlarının etkili olduğunu ve birçok kişinin bu ürünü denediğini anladım.

Dediğim gibi kit henüz elime ulaşmadı. Sabırsızlıkla bekliyorum. Ayrıca üründe 1 ayımı tamamladığımda tekrar sizinle görüşlerimi paylaşacağım. Bana sorarsanız ürün güzel ve kullanılabilir.


18 Nisan 2015 Cumartesi

YOLLARIN BAŞLANGICI - AMİN MAALOUF


yolların başlangıcı ile ilgili görsel sonucu

Amin Maalouf'un bir nevi otobiyografisi olan bu kitap Maalouf'un dedesinin babasından başlayarak ailenin önde gelen kişilerini anlatıyor. Kitabın asıl adı "Origines"tir.  Maalouf o zamanların en doğru kaynağı olan aile içi yazışmalardan yola çıkarak kendi ceddinin hikayesini araştırmış ve okuyucuya aktarmış. Kitabın büyük bir bölümünü ise Kübaya yerleşen dedinin erkek kardeşi Cebrail oluşturuyor. Dedesinin bir türlü kendi topraklarından kopamayıp, kardeşinin yanına gidememesi, dedesinin eğitimci rolü de sıkça vurgulanıyor kitapta.

Tabi bahsi geçen yıllarda Lübnan Dağları Osmanlı toprağı olduğundan, Osmanlı'nın son demlerindeki sancılarından da bahsetmiş kitap. Fransa'nın o topraklara sahip olması ve bu yeni dönemin ailedeki yansımasına da hafifçe değinilmiş.

Kitapta geçen, doğunun kendini kadere teslim etmişliğini en iyi şekilde anlatan kısmı öellikle paylaşmak istiyorum.

".... Herşeyin bir omuz silkmesiyle kabul edilegeldiği bir ülkede. Hiç durmadan şöyle sözlerin yinelendiği bir ülkede : "Eğri hıyarı düzeltmeye çalışma." "Merdiveni enine taşıma." "Olacak herşey daha önce olmuştur." "Bükemediğin bileği öp ve onu bükmesini Tanrı'dan iste." "Matkaba göz dayanmaz." "Anamla evlenen üvey babamdır."

Kitapta benim ilgimi çeken başka bir konu da, yazarın dedesinin Atatürk hayranı olması ve doğacak çocuğuna "Kemal" adını vermek istemesi. Ancak çocuk kız olunca ne yapacağını düşünür ve yine de kızının adını "Kamal" koymuştur.

Sürükleyici bir kitaptı. Beğendim tavsiye ederim.